Kahramanmaraş, tarih öncesi çağlarda kurulmuş bir şehirdir. Maraş tarih boyunca Hititler, Asurlar, Makedonyalılar, Romalılar, Bizanslılar, Araplar ve Selçuklular arasında el değiştirmiştir. Bunlar arasında özellikle Hititler ve Bizanslılar döneminde önemli bir merkez konumuna gelen Kahramanmaraş ile ilgili olarak çalışmanın bu bölümünde tarihi, coğrafi, iklimsel, bitki örtüsü ve demografik özelliklere yer verilmiştir.
Şehrin Tarihi
Ünlü Arap tarihçisi Yakut-u Hamevi ve İbni Batuta, Kahramanmaraş'ın M.Ö. 3000 yıllarında, şehrin güneyindeki Elmalar Köyüne yakın Himli Hüyüğü yöresinde Asurlar tarafından kurulduğunu savunmuşlardır. Tahminen 60-65 yıl önce Himli Hüyüğü'nde bulunan, Asur tapınaklarından insan başlı kanatlı bir boğa, Asur çivi yazısıyla yazılmış bir muska veya mektup, Asur hükümdarlarından Nasırpal olduğu sanılan küçük bir heykel ve buna benzer bazı tarihi kalıntılar, adı geçen tarihçileri doğrular gibi görünse de son yıllarda yapılan arkeolojik çalışmalar sonucunda, ilk Kahramanmaraş'ı şimdiki şehrin batısında Mağaralı Mahallesi ve Sergentepe İlkokulu dolaylarında Hitit'lerin kurduğu anlaşılmıştır.
Ünlü tarihçi Heredot, ilk Maraş'ın "Maraj" adlı bir Eti generalinin kurduğunu, bu isme istinaden de şehre "Maraj" adı verildiğini ileri sürmüştür. Maraş Aslanı'nın üstündeki yazıyı okuyan İngiliz bilim adamı Guvayner'e göre, Eti Komutanı Tarhon tarafından şehrin zabtına bir hatıra olmak üzere yaptırılan Kahramanmaraş Kalesi Etiler'den kalan çok değerli bir tarihi zenginliktir. Hititler devrinde buraya "Margasi" adı verildiği çevrede bulunan bu döneme ait bir çok tarihi eser ve yazılardan anlaşılmaktadır. O tarihte "Margasi"'nin "Gurgum" devletine başkentlik yaptığı söylenmektedir. Eti'lerin yıkılmasından sonra "Margasi" Asurlar'ın eline geçmiştir. Daha sonra, Roma'ya bağlanan Kahramanmaraş, Roma İmparatoru olan Teodosius kavimler göçünün başlamasından kuşkulanmış, bir kişi tarafından yönetilemeyeceği gerekçesiyle İmparatorluğu ikiye bölmüştür. İki oğlundan Honorius'a batıyı, Arkadius'a da doğuyu vermiştir. O tarihteki adıyla "Marasin" veya "Marasion" doğu Roma'da kalır.
İmparator Tiber'in evlatlığı Germenikus'un yukarı Suriye ve Kahramanmaraş dolaylarını Roma'ya bağlamasından sonra oğlu Kalilkulla zamanında Kahramanmaraş'a, Germenikus'un adına izafeten "Germenika" adı verilmiştir (Celal ÇOĞALAN). Bizanslılar tarafından işgal olunan şehir, bu dönemde de "Cermanya" ismiyle anılmaya başlanmıştır. Hz. Ömer zamanında da Müslümanlar tarafından fethedilmiştir. Bölgede uzun yıllar boyunca Emeviler, Abbasiler, Selçuklular ve Memluklular hüküm sürmüştür. İslam hakimiyetinin Suriye'den Anadolu'ya yayıldığı sırada, Maraş'ın Arap-Bizans nüfuz alanları arasında sınır bölgesi olması dolayısıyla Rumlarca sıkça yakılıp tahrip edildiği görülmektedir. Yavuz Sultan Selim, Maraş'ı 1514 Çaldıran Savaşından sonra Osmanlı Devleti topraklarına katarak, burada merkezi Maraş olmak üzere Malatya, Antep, Kars-ı Zülkadiriye ve Sumaysat Sancaklarının bağlandığı Dulkadir Beyliği'ni kurmuştur. Dülkadir Beyliği iki yüzyıla yakın bir zaman devam etmiş ve Maraş bu beyliğin merkezi olmuştur. 1515 yılında Yavuz Sultan Selim döneminde Osmanlı İmparatorluğu'na bağlanan Dulkadir Beyliği 1522 yılında Zülkadiriye eyaleti adıyla doğrudan merkeze bağlanmış ve merkezden atanan valiler tarafından idare edilmeye başlamıştır. Maraş 1522 yılında 1866 yılına kadar Zülkadiriye Eyaleti'nin merkezi olarak kalmıştır. 1866 yılında Sultan Abdülaziz zamanında Osmanlı Devleti'nde yeni bir vilayet teşkilatı yapılmış ve Zülkadiriye Eyaleti kaldırılarak Maraş ikinci sınıf bir sancak haline getirilip Halep Vilayeti'ne bağlanmıştır. Bu sırada Maraş'ta büyük bir idari ıslahat yapılarak civar dağlarda birçok bulunan Yörük aşiretleri kasaba ve köylere iskan edilmiştir. Yine bu tarihlerde Türkiye'ye muhacir olarak gelen Çerkez kabilelerinden birçoğu Uzunyayla ve Göksun dolaylarına yerleştirilmiştir. Maraş, 1866 yılından 1908 ikinci Meşrutiyet'in ilanına kadar Halep Vilayetinin bir sancağı olarak kalmıştır. 1908 yılında Halep Vilayetinden ayrılarak müstakip mutasarrıflık olmuş, Cumhuriyet'in ilanı ile birlikte de vilayet haline gelmiştir. Mondros Mütarekesinden sonra 22 Şubat 1919'da İngilizlerin, Suriye İtilafnamesi gereği 29 Ekim 1919'da da Fransızların işgaline uğrayan şehir, 12 Şubat 1920 tarihinde hürriyetine kavuşmuştur. Maraş halkı, 21 Ocak 1920'de başlayan ve 11 Şubat 1920'ye kadar 22 gün süren Kurtuluş Mücadelesi sonunda kendi şehrini kurtarma şerefine erişmiştir. Türk Kurtuluş Mücadelesinin önderi olan Maraş, bu önder hareketi nedeniyle 5 Nisan 1925 tarihinde dünyada ilk olarak Kırmızı Şeritli İstiklal Madalyası ile taltif edilmiş ve yine 7 Şubat 1973 gün ve 1657 Sayılı Kanunla ismi KAHRAMANMARAŞ olarak değiştirilerek onurlandırılmıştır.
Coğrafik Özellikler
Kahramanmaraş, 14.327 km².lik yüzölçümü ile Türkiye'nin 13. büyük şehri durumundadır. Kuzeyden sivas, kuzeybatından Kayseri, güneybatıdan Adana, güneydoğudan Gaziantep, doğudan Adıyaman, kuzeydoğudan Malatya ile çevrili bir Akdeniz şehridir. Arazi yüksekliği 350 metreden 3.000 metreye kadar çıkan ilde geniş ovalar vardır. Bunlar, Gavur, Maraş, Göksun, Aşağı Göksun, Afşin, Elbistan, Andırın, Mizmilli, Narlı ve İnekli ovalarıdır. İlin belli başlı dağları ise Nurhak, Binboğa, Engizek, Uludaz ve Ahırdağı'dır. Ceyhan ve Aksu nehirleri ile Göksun, Söğütlü, Hurman, Körsulu ve Erkenez Çayları ilin akarsularıdır. Toprakların %59'unu dağlar, %24'ünü platolar ve %16'sını da ovalar teşkil eder.
İklim
Kahramanmaraş, iklim yönünden Akdeniz iklimi kuşağında yer alır. Akdeniz İklimi'nin tam tanımına uyan, kışları ılık ve yağışlı, yazları sıcak ve kurak asıl Akdeniz İklimi, ilin 1000 metreye kadar olan kesimlerinde hakimdir. 1000 metreyi aşan yüksekliklere çıkıldığında, kışları soğuk ve kar yağışlı, yazları nispeten serin bir Akdeniz dağ ikliminin etkileri hissedilir. İlin Doğu Anadolu Bölgesine giren kesimlerine ulaşıldığında ise yaz ile kış arasındaki sıcaklık farkının fazla olduğu, yağışların ilkbahara doğru kaydığı karasal iklim görülmektedir.
Bitki Örtüsü
Kahramanmaraş topraklarını örten bitki varlığı, bölgeden farklı özellikler gösteren bir yapıya sahiptir. Kahramanmaraş'ın kuzey ve kuzeydoğu kısımları İç Anadolu iklimi hüküm sürdüğü için buralarda daha çok şekerpancarı, buğday ve bakliyat yetişir. Bitki örtüsü step özelliğinden dolayı zayıftır. Halbuki güney ve güneybatı kısımları Doğu Akdeniz Bölgesinde olduğu için bitki örtüsü maki topluluğu şeklindedir. Yalnız orman çalışmaları nedeniyle maki topluluğunun yerine dikilen ormanlar bitki örtüsünü yer yer kaldırmıştır. Kahramanmaraş İlinde toprakların yaklaşık 300.000 hektarlık kısmında tarım ürünleri ekimi yapılmaktadır. Bir kısım fundalık ve maki dışındaki alanlardan başka 473.615 hektarlık ormanlık saha vardır. Bu da, il alanının %33.7'sini oluşturmaktadır.
20.03.2018 6361 Kez Görüntülendi...